Skip to main content

Müzik türü ne olursa olsun, bas frekansları müziğimizin enerjisini yansıtan frekanslardır. Bu yüzden bu frekansların sadece sol veya sadece sağ hoparlörde değil, iki tarafta da aynı şekilde duyulmasını isteriz. Eğer fark ettiyseniz ekolayzır pluginlerinde 1 ile 200 Hz frekans aralığında 200 adet frekans numarası bulunmasına rağmen, 12 kHz ve 20 kHz (8 bin frekans) aralığı hemen hemen aynı genişliktedir. Bunun sebebi bas frekanslarının -özellikle sub bas- çok geniş frekans aralıkları olmasıdır. Bu yüzden bassline ile kick bir araya getirildiğinde, herhangi bir işlem yapılmadığı takdirde birbirlerinin frekanslarını iptal eder ve bir karmaşaya neden olurlar.

Sub bas frekanslarının monoda olması gerektiğini zaten biliyoruz. Aslında bu bir ‘kural’ diyebiliriz. Sub frekansları ve mono ilişkisine bu kadar vurgu yapmamızın ve bunu bir kural olarak belirlememizin sebebi, sub frekanslarının stereo alanına yayıldığında adeta bir karmaşaya neden olmasıdır. Daha temiz ve sorunsuz bir mix için 120 Hz ve altındaki frekansları monoya aktarmak işinizi kolaylaştıracaktır. Bu kuralın arkasındaki sebep, yıllar içinde edindiğimiz tecrübeler doğrultusunda sub frekanslarının en iyi ve en temiz şekilde monoda duyulmasıdır.

Artık 1 ile 120 Hz aralığındaki sub frekanslarının neden monoda olması gerektiği konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyoruz. Fakat bu da kafamızda başka bir sorunun belirmesine neden oluyor: “Peki bassline’ımızın 120 Hz ve üzerindeki frekanslarına ne yapmalıyız?”

120 Hz ve üzerindeki frekansları stereo ayırıcınızla ayırdıktan sonra, bunları stereo alanınızın sağ ve sol bölgelerine, ortaya yakın kalacak şekilde yerleştirerek geniş ve dolgun bir bassline elde edebilirsiniz. Bu sayede sub frekanslarımızın karmaşa çıkarmasını önlerken, yüksek bas frekanslarını stereo alanına yayarak onlara genişlik kazandırmış olursunuz. Yüksek bas frekanslarınızın yeterli olmadığını düşünüyorsanız, ekolayzır ve multiband distortion plugininizle frekansları biraz artırın. Daha sonra yüksek bas frekanslarınıza uygulamanız gereken işlem, bu frekansları maksimum %15 olacak şekilde stereo alanına yaymaktır. Böylece bas frekanslarınız daha doyurucu, geniş ve tatmin edici hale gelecektir.

Tiz frekanslar ise şarkımızın rengini ve ses kalitesini temsil eden frekanslardır. Bu frekanslara doğru işlemler uygulamazsak veya uyguladığımız işlemleri dozunda yapmazsak, onları mahvedebiliriz. Şöyle bir örnek verelim:

  • Gereğinden az işlemden geçen veya yeterli ses yüksekliğine sahip olmayan tiz frekanslar, projenizin seslerinin yanından geçtiğiniz bir gece kulübünden gelen boğuk sesler gibi duyulmasına neden olabilir.
  • İhtiyacından fazla ses yüksekliğine sahip olan veya fazla işlemden geçmiş tiz frekanslar ise kulağınıza gece kulübünün büyük hoparlörlerinin tam karşısında duruyormuşsunuz gibi cırtlak ve rahatsız edici bir his yaratabilir.

Panning konusunda artık ustalaşmaya başladınız. Kafanızda kendi yaratıcı fikirleriniz var ve daha önce kendini kanıtlamış olan teknikleri artık biliyorsunuz. Tiz frekansları stereo alanınıza yaydıktan sonra ses yüksekliğine tekrar bakmanız gerekir. Çünkü bu frekanslar stereo alanında yer aldıklarında, ses yüksekliği dengenizi değiştirmiş olabilirler. Bu değişime ayak uydurmalı ve ses yüksekliğini projenizin başında oluşturduğunuz dengeye göre tekrar ayarlamalısınız. Tiz frekansları, özenle yaklaşmamız ve detaylı bir şekilde dinlememiz gereken frekanslardır, çünkü parçamızın berraklığını bu frekanslar belirler.

Şimdi gelelim panning ile maskeleme işleminin ne olduğuna ve nasıl uygulandığına. Maskeleme işlemini uygulayabileceğiniz en kolay yöntem panning’dir. Yapmanız gereken tek şey, aynı anda aynı frekansta çalan sesleri stereo alanında farklı bölgelere yerleştirmektir. Bu sayede bu frekanslar projenizin ses kalitesini aşağı çekmeyecek ve aynı zamanda sağ-sol frekans dengesini sağlayabileceksiniz. Bu işlemi panning ile yaptığınızda, projenize kazandırdığınız bir başka artı ise stereo alanındaki genişliği de doldurmuş olmanızdır. Bir taşla üç kuş vurmayı kim istemez ki?

Bir mixing ustası olarak bilmeniz gereken bir başka detay ise, bir sese reverb ve delay uyguladığınızda projenize ekstra frekanslar eklemiş olacağınızdır. Bu frekanslar, çok sayıda ses bulunan veya stereo alanı dolu projelerde diğer seslerle üst üste binerek ses kalitenizi düşürebilir. Panning’in bir diğer avantajı, sadece delay veya reverb kanalınızın pan ayarı ile oynayarak bu efektleri stereo alanında boş bir yere yerleştirebilmenizdir.

Yorum Yap