Skip to main content

Gelelim ekolayzır ile fark yaratmaya. Bu başlık altında sizlere birkaç teknikten bahsedeceğiz.

İlk tekniğimizin adı: Sil ve parlat tekniği! Bu tekniği basitçe açıklamak gerekirse, eğer vokal ve synth gibi aynı frekans aralığında bulunan iki sesiniz varsa, bu sesler üst üste geldiğinde synth, vokalin altında ezilebilir ve vokaliniz duyulmaz, anlaşılmaz hale gelebilir. Bunu engellemek için, vokalin baskın olduğu frekanslarda synth’in frekanslarını kısıp, vokalin frekanslarını artırmak gerekiyor. Bu sayede bu iki element şarkıda aynı anda çalmaya başladığında, birbirine yapboz parçaları gibi oturacak.

Evet, bu kadar basit. İlk önce hangi sesin baskın olacağına karar verin, ardından bir sesi kısın, diğerini artırın. Bu yüzden bu tekniğe “sil ve parlat” adını verdik: Birini sil, diğerini parlat.

Peki, bunu nerede kullanabiliriz? Bu tekniği kick ve bassline’ı birbirine oturtmak, vokal ve synth’i ya da enstrümanları çakıştırmamak veya tiz frekanslarda çalan iki perküsyonu birbirine oturtmak için kullanabilirsiniz.

Ayrıca bu tekniği bir ekolayzır plugin’ine uyguladıktan sonra, plugini otomasyon ile sadece çakışan iki ses bir araya geldiğinde açıp, biri sustuğunda kapatabilirsiniz. Örneğin, şarkınızın drop kısmında çok baskın bir synth varsa, ancak şarkının başından sonuna kadar bir vokal varsa, bütün şarkı boyunca vokalin frekanslarını artırmak yerine otomasyon kullanarak sadece drop kısmında bu tekniği uygulayabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey plugini otomasyon ile açıp kapatmaktır.

Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise, artı ve eksi 4 dB çerçevesinden çıkmamaktır. Arttırırken 4 dB’den fazla artırıp, eksiltirken de 4 dB’den fazla kısarsanız, sesler dinleyicinin kulağına garip gelebilir. İhtiyacınız kadar uygulamaya çalışın. Ayrıca, sample’ın veya vokalinizin hangi notada çaldığına dikkat ederek hangi frekansı artıracağınıza karar vermelisiniz. Bunun için nota-frekans çizelgesini kullanabilirsiniz.

Ekolayzır plugin’leri ile yapabileceğiniz diğer bir uygulama ise, halihazırda var olan bir problemi belirgin hale getirip, daha sonra da bu problemi ortadan kaldırmaktır. Bunu yaparken dijital EQ plugin’i kullanmanız daha iyi olur. Yapmanız gereken şey, çok geniş olmayan ama çok dar da olmayan bir tepecik yaratmak. Bu tepeciği yaklaşık 12 dB artırarak, bas frekanslarından ya da tiz frekanslarından başlayıp diğer tarafa doğru yavaşça kaydırın. Kulağınıza dikkatlice odaklanarak dinleyin. Daha sonra kulağınıza problemli gelen kısımları tespit edip, bu bölgeleri kısın. Kısarken -12 dB’nin altına inmemeye dikkat edin. Bu tekniği synthesizer’da ürettiğiniz seslerle kullanabilirsiniz. Ayrıca, gerçek enstrüman sample’larında da kullanılabilir. Eğer synthesizer’larla kullanıyorsanız 9 dB’den fazla kısma yapmamalı, gerçek enstrümanlarda ise 4-6 dB aralığında kalmaya özen göstermelisiniz.

Bu teknik ile aynı ses üzerinde en fazla 3 farklı noktada kısma yapmanızı öneririz. Eğer 9 dB gibi çok baskın kesintiler yapıyorsanız, bu rakamı 2’ye bile çekebilirsiniz. Ayrıca, bu tekniği kullanırken, kullandığınız sample’ın yüksek kaliteli olmasına dikkat edin. Eğer düşük kaliteli bir sample üzerinde çalışıyorsanız, yaptığınız 12 dB’lik tepeciği sürüklediğiniz her frekans aralığı kötüymüş gibi gelecektir. Eğer sample’ınız yüksek kalite değilse veya emin olamıyorsanız, bunun yerine 8 dB ya da 6 dB’lik bir tepecik ile çalışın. Bu tekniği kullanırken hata yapma olasılığınız diğer tekniklere göre daha fazladır. Ancak, emin olamadığınız frekans aralığını bulduktan sonra 2 dB veya 4 dB gibi daha hafif bir kısma uygulayarak hata oranınızı azaltabilirsiniz.

Birçok kişinin kaçırdığı bir nokta var: Mixing sadece ekrana bakıp şarkıyı düzeltmek değildir, mixing neredeyse aranje kadar yaratıcı bir süreçtir. DAW’larımız bize sınırsız yaratıcılık tanır; sample’larınıza efektler ekleyebilir, daha sonra bu efektlere de efektler ekleyebilirsiniz.

Örneğin, reverb’ü ele alalım. Diyelim ki sample’ınızı yeni bir kanala aktardınız ve bu kanala reverb eklediniz. Tiz sesler reverb ile birleşip karışık hale gelmemesi için sample’ınızın tizlerini zaten kıstınız. Ancak burada iş bitmiyor. Peki, ya reverb eklediğiniz kanala bir de ekolayzır ekleyip reverb sinyallerini EQ ile temizlersek nasıl olur? Mükemmel olur! İşte çoğumuzun kaçırdığı nokta burası. Eğer reverb’ü öylece bırakırsanız, şarkınız fazla parlak (bright) ve ıslak (wet) hale gelebilir. Bu yüzden efektlerimize ek efektler eklemek önemlidir.

Reverb plugin’inizin ardına bir EQ plugin’i ekleyin ve 13 kHz ve üzerindeki frekansları kısın. Bu, daha temiz bir ses elde etmenizi sağlayacaktır. Bu işlemi reverb eklediğiniz her kanala uygulamalısınız. İşte bu yüzden farklı kanallar açıp reverb’ü bu kanallarda kullanıyoruz. Aksi takdirde, ana kanalın zincirine reverb ve sonrasında EQ koyarsanız, ekolayzır plugin’i hem reverb frekanslarına hem de sample’ın kendisine etki eder.

Ayrıca, sample’ın nota-frekans çizelgesine göre artırdığınız frekans aralığını, reverb frekansları için de EQ plugin’i ile artırabilirsiniz. Daha sonra sub bas kısmına yayılan reverb frekanslarını da kesmelisiniz ki, projenizdeki bas elementleri reverb’ün ürettiği bas frekansları ile savaşmasın.

Peki ya reverb’e distortion, effector ya da saturation plugin’i eklerseniz? İşte yaratıcılığınızı kullanarak, projenizi diğerlerinden ayıracak olan sesler böyle ortaya çıkıyor!

Yorum Yap